Hasta yatağımda ne yapsan ne yazsam diye düşünürken son dönemde sürekli bu konuyla ilgili haberler okuduğum bizlerin onlara 'travesti' adını taktığımız lakin neden bunu seçtiğini bilmediğimiz o insanların ölüm haberlerini,bilmediğimiz hayatlarını yazmaya karar verdim. Hürriyet gazetesi köşe yazarı, İpek İzci'nin bir yazısı duygusal olan her insanı etkiler diye düşünüyorum. Bir insan 'sevmek suç mu? Bunu bilmek istiyorum' demişse ya çaresizdir ya da kafasını karıştıran onlarcaca şey vardır. Haberde, trans aktivist Figen fiziksel ve duygusal şiddetle sarmaanmış hayatını geçen hafta sonlardırdı yazısının ardından arkadaşlarının söylediği şu söz yer almakta 'Baskılara daha fazla dayanamayarak daha uzağı olmayan bir yere gitti'diyerek veda etti...
Sizce de çok garip değil mi? bir insanın verdiği karar onun haricinde herkesi ilgilendirmiş hatta onun ölümüne sebep olmuş. Erkek bedeninde mutlu değilse bu onun suçu değildir ki, zaten Figen'in yani Ramazan Kalkan'ın en büyük hayali, hapsolduğu o erkek bedeninden çıkmakmış.
Şimdi eminim aklınız da Figen kim ? soruları var. Figen , yani Ramazan Kalkan kütahyalı, üç çocuklu bir ailenin nüfusa kayıtlı oğulları. Gerektiği yerde gerektiği kadar konuşan , hep sevgi dolu.. Cinsel kimliği deşifre olup, baskı görene kadar bir devlet kurumunda memur olarak çalışmaktaydı. Açtığı nüfus davası Mart ayında sonuçlandığından bu yana kimliğin de Ramazan değil, Figen yazıyor. İşte Figen'in öyküsü böyle başlıyor. 38 yaşında hayatını fikirleri ve seçimi yüzünden elinden alan ise, sevgilisi Umut'un albay babası... Birçok kez darp edilen, polisten ve tronspobiklerden şiddet gören Figen bunlara direnmeye çalışırken kardeşini Soma faciasında kaybetmiş ardından annesi intihar etmiş. Her iki cenazeyede aile baskısı yüzünden gidememiş. Çok garip geliyor değil mi? Özgür bir ülkeyiz diye bıdı bıdı ötenler gencecik birinin hayatını yerle bir edip kalbini eline veriyorlar ve sadece erkek bedeninde mutlu değil diye. O erkek bedeninde,sizin erkeğim diye geçindiğiniz bu ülkede hepinizden daha çok erkek olan biri. Görüşleri,değişimi yüzünden hayattan ettiğiniz o kişi, sevgilisinin babasına 'vur, vur beni, ama Umut'a bir şey yapma' diye yalvaran,ölümle burun burunayken bile sevgisini,aşkını düşünen biri. Söylesenize hanginiz hayatın onca hainliği karşısında, ölüme beş kala,hayatınızı kaybetmek uğruna sevginizi düşünürdünüz? Öyle ki hiç biriniz Figen'in Umut'u sevdiği gibi kimseyi sevmediniz. Bu mu yani erkek değil kadın olmak istediği için hayatlarını mı alacaksınız insanların ? Tamam o zaman neden sosyete denilen o zenginlikte cinsiyet değiştiren kimselere bu zulüm uygulanmıyor ? Eğer burası eşit bir ülkeyse ,herkes halkın hangi kesiminden olursa olsun eşitse kimse ölümü hak etmiyor. Figen'e şiddet uygulayan polis, zengin kesimdeki kimseye şiddet uygulamıyor, hatta ona taparcasına davranıyorsa kimse bana eşitlikten,adaletten söz etmesin. 'keşke' Figen hala hayatta, sizden daha çok adam olarak, bedeninin hakkını vere vere yaşasaydı.. Çünkü kimse altını çize çize söylüyor ve yazıyorum hiç kimse tercihleri yüzünden,aşkı yüzünden ölümü hak etmiyor. Yazılan haber yazısının sonunda Figen'in yakın arkadaşı Yağmur'un şu sözü dikkatimi çekti 'Figen'in yaptığı bir eylem biçimiydi, hepimizin suratına tükürüp gitti'. Dilerim bundan sonra insanlar tercihleri yüzünden bu acıları yaşamaz Figen gibi bir sona sahip olmazlar.
Ruhun şad olsun herkesten daha adam, daha aşık Figen !
5 Eylül 2014 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
“Ben Artık Kendimim” Bir gün uyandım. Ve ilk kez, gerçekten uyandım. O sabah aynaya baktığımda kırılmış bir kadını değil, kırılmış yerlerind...
-
Daha önce ele aldığım bir konuydu bu trans bir birey'in hikayesi. Ülke olarak belki biraz ders almışızdır diye düşünürken acı ...
-
Merhabalar, biliyorum hepiniz şaşkınsınız ve mesajlarınıza birer cevap bekliyorsunuz. O kadar çok mesaj ve tweet var ki inanın yetişemi...
-
18 yıllık hayatımda en çok istediğim şeye hatta şeylere ulaşmama birkaç adımın kalması başıma gelen en güzel şey ! Önce baba gibi iste...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder