Öncelikle tüm okurlara selam olsun !
Bir söz vardır ya hani 'bir gecede hayatım değişti' diye işte tam anlamıyla öyle diyebilirim bu olan şeylere... Hayalini kurduğum bir sahne, şarkılarımı söylemek istediğim milyonlarca kişiye ulaşmak. Ne kadar zor geliyor böyle düşününce lakin o hayalime resmen ulaştım. Ulaşmak için çok çabaladım, düştüm elbet o yolda fakat hiçbir zaman vazgeçmedim. Müzikti çünkü beni bir şeylere bağlayan, müzikti canım sıkıldığımda, ağladığımda,güldüğümde sığındığım arkadaş. Müzikti yazılarımı yazarken kafamı toplamaya yarayan. Şimdi o zorlu yolun başka bir hayata açılan kapısındayım, başarmak için gereken biraz daha çabam var. Evet başarabilirim! En önemlisi de bunu kendisinin bilmesi kişinin... Gerçekten o kadar gurur verici bir şey ki yaşadığım, hem mutluluk, hem de gurur. İkisi birlikte bir başka güzel.
Hiç tanımadığınız insanların sizin için yaptığı o güzel yorumlar, mutluluk verici iltifatlar en önemlisi de tanımadıkları halde başarabileceğimi dile getiren mesajlar... Heyecanım hala ilk günkü gibi, beklemediğim bir şekilde yayıldı videolar. Köşe yazarı birkaç kişinin köşelerinde dile gelmem, haber ve magazin programlarında performansımın konuşulması, radyoda söylediğim şarkının çalması. Gerçekten hala rüya gibi hissetmiyor değilim. Henüz 18 yaşında bir genç kızın bu denli mutluluğunu düşünebilirsiniz diye tahmin ediyorum. Her atılan mesaja cevap vermek istiyor, her güzel yoruma geri dönmek istiyorum fakat gerçekten yetişemiyorum. Bunun için hepinizden özür diliyor beni yanlış anlamamanızı istiyorum...
Dediğim gibi, başarmak için çabalamak gerekir
Her çaba beraberinde başarıyı getirir
Asla vazgeçmeyin !
Hepinize en içten sonsuz teşekkürler....
23 Ekim 2014 Perşembe
17 Ekim 2014 Cuma
HAYALLERE ADIM ADIM
18 yıllık hayatımda en çok istediğim şeye hatta şeylere ulaşmama birkaç adımın kalması başıma gelen en güzel şey ! Önce baba gibi istenilen birinin hayatınıza girip size gerçekten aşkı,sevgiyi,sevmeyi,sevilmeyi öğretmesi. İstenilen bölümün kazanılıp yazılan blog yazılarının hızlı bir şekilde yayılması, hayatınızda sürekli sığındığınız müziğin, söylediğiniz her şarkıyı insanlarla paylaşmaya bir adım kalan müzik yarışması...
Hayat öyle güzellikler sunuyor ki size kalan tek şey şükretmek ve elinizdeki bu güzelliklerin tadını çıkarmak oluyor. Kaybetmemek için çaba sarf etmek gerekiyor, bir hatanız bu hayallerin yıkılmasına sebeptir çoğu zaman çünkü.
Gerçekleşmeyen hayal yoktur, insan yeter ki o hayallerin peşinden koşsun, yeter ki pes etmeden o hayaline ulaşmak için her şeyi denesin. Denemelerin sonucu başarısızlık olduğunda bile içinde o hayali gerçekleştirme isteği oldukça denemeler olumlu sonuçlar verip başarıya ulaşacaktır.
Eğer varsa hayalleriniz vazgeçmeyin sakın.
Eğer varsa imkanlarınız uğraşmaktan korkmayın sakın
Olumsuz da olsa bir şeyler, pes etmeyin sakın !
14 Ekim 2014 Salı
BİR KADINI AĞLATMAK
Çok zor değildir bir kadını ağlatmak, kadınlar her şeye ağlayabilecek varlıklardır çünkü. Sokakta yavru bir köpek dahi görseler ağlamaya başlayabilirler.
Bir hep ağlamak vardır kadınlar için bir de en derinden, tam yürekten ağlamak... Yürekten ağlıyorsa bir kadın, onu yürekten ağlatanın vay haline! Kadın narindir, incinebilir. Her an patlamaya hazır bir bomba gibidir. Ne zaman neye kırılıp neye alınacağı belli olmaz. Sessiz sessiz dururken okuduğu bir kitaba, izlediği bir programa, dinlediği bir şarkıya bile ağlayabilir.
Bazen güçlü olmaya çalışır, ağladığını göstermez kimseye. Sıkar kendini, adeta savaş verir kendi benliği ile... 'Ağlamayacağım der, ağlayamam' Ama bu savaşta kendine yenik düşer. Uğruna ağladığı o yüreğine değen adam bu göz yaşlarına da aldırış etmez oysa ki...
Kendiyle kavga ettiğiyle kalır kadın, yaşlı gözü de ıslak kirpikleri de kurumaz. Kurumaya ramak kala birer ikişer damlar gözyaşları gözlerinden yeniden.
Siz beyler, bir kadını yürekten ağlatacaksanız eğer birkaç kez bunun üzerine düşünün. Bir kadın yüreğine değen adama ağlıyorsa en derin duygularla ona bağlanmış demektir. Siz ona bir adım gitseniz o size bin adımla gelecek demektir. Siz onu bir sevseniz o sizi bin sevecektir demektir... Hiçbir kadının yürekten ağlamadığı, hiçbir erkeğin yürekten ağlatmadığı gerçekler bizimle olsun !
9 Ekim 2014 Perşembe
GİDİYORUM
İstemiyorum diye haykırmak istiyorum. Böyle olmak istemiyorum dercesine delicesine haykırmak !
Yapamıyorum olmuyor diye haykırmak...
Uzaklaşmak bu şehirden, bu insanlardan
Vazgeçmek istiyorum değer verdiğim her şeyden
Konuşamıyorum...
Anlatamıyorum...
Korkuyorum, denen her sözden, gelecek her şeyden
Fark etmeden günden güne yok oluyorum
Çarem kalmadı, gidiyorum
Yapamıyorum olmuyor diye haykırmak...
Uzaklaşmak bu şehirden, bu insanlardan
Vazgeçmek istiyorum değer verdiğim her şeyden
Konuşamıyorum...
Anlatamıyorum...
Korkuyorum, denen her sözden, gelecek her şeyden
Fark etmeden günden güne yok oluyorum
Çarem kalmadı, gidiyorum
İKİ BACAK ARASI
Bir soru sitesinde hemcinslerime gelen sorulardan ve bir anonim önerisiyle bu konuyu dile getirmek istedim. Ne bu merak iki bacak arasına? Sizin saniyelik zevkiniz için neden insanlar laf yiyecek hale geliyor? Yapmayın, namus ne zamandan beri bu kadar önemsiz olmaya başladı? Yazık şimdi ki nesile, gerçekten yazık... Yaş 15 ruh 35 hale gelmiş hepsinde, neden bunu yaptın dediğinde 'yoksa beni terk eder' 'beni ayrılmakla tehdit etti' cümleleri hazır cevap olarak karşınızda. Şimdi ki kızlara mı laf etsem erkeklerin bu bel altına olan ilgisine mi karar veremedim. Ya hani herkes söyler ya 'insan namusu için yaşar' diye. O sözün hakkını verebilecek kişiler çok az günümüzde. Kadın doğum doktorlarının bile şikayet ettiği bir konu. 15 yaşında kız hamile kaldığı için çareyi kürtaj yaptırmakta buluyor nedeni ise belli aptal bir gönül ilişkisi, yaşından büyük istekleri...
Anlamadım hiçbir zaman bu merakı, ne yani o iki bacağın arasından aldıkları zevki neden başka şeylerden almıyorlar? Mesela neden gerçekten sevmeyi düşünmüyorlar? Ya da en basitinden neden bunu her şekilde göze sokmaya çalışıyorlar ?
Gelin sizinle bir anlaşma yapalım. Bırakın bu yobaz, iğrenç düşünceyi. Onların bacak aralarından aldıkları hazzı satır aralarımdan alın. Ne dersiniz ?
Anlamadım hiçbir zaman bu merakı, ne yani o iki bacağın arasından aldıkları zevki neden başka şeylerden almıyorlar? Mesela neden gerçekten sevmeyi düşünmüyorlar? Ya da en basitinden neden bunu her şekilde göze sokmaya çalışıyorlar ?
Gelin sizinle bir anlaşma yapalım. Bırakın bu yobaz, iğrenç düşünceyi. Onların bacak aralarından aldıkları hazzı satır aralarımdan alın. Ne dersiniz ?
8 Ekim 2014 Çarşamba
BİR YUMAK GERÇEK
En iyi yalnız yürürken düşüncelerini topluyor insan. Biraz sahil havası iyi geliyor belki de buna. Ne varsa içini sıkan, dalgalar alıp götürüyor adeta. Esen her rüzgar çarparken yüzüne, birleşince nefesinle, dağılınca rüzgarla birlikte kokun etrafa, özgürlüğüne kavuşmuş bir kuş misali heyecan hissediyorsun. 'Özgürüm' diyebilecek kadar özgür oluyorsun, mutlu hissedebildiğin kadar mutlu. Seni sen yapan her şeyi o an bulabiliyorsun. Martılara simit atıyor, kulaklığında son ses müzik dinliyorsun. İşte gerçek 'sen' çıkıyor. Kabuğuna çekilmiş bir kaplumbağa değilsin artık, kafesten özgür bırakılmış kuşsun... Sen seni sen yapan benliğinle birlikte, geri gelmiş huzurunla birlikte, dalgaların sesi, denizin kokusu eşliğinde mutluluğu tatmış birisin. Mutluluk yakınken böyle sana üzülmek için sebepler üretmişsin. Biraz geç de olsa kendi değerinin farkına varıyorsun. Üzülmek için nedenin yok senin, şükretmek için var. Nefes alabiliyor, yürüyebiliyorsun. Elin ayağın tutuyor bir makineye gerek durmadan yaşayabiliyorsun.
Durum böyle iken basit nedenlere üzülmek ne demek diye düşün... Çünkü hayat bazen 'keşke' ler için geç kalınmış olabiliyor. Her günün kıymetini, yanınızdaki insanların değerini bilerek yaşayın...
Durum böyle iken basit nedenlere üzülmek ne demek diye düşün... Çünkü hayat bazen 'keşke' ler için geç kalınmış olabiliyor. Her günün kıymetini, yanınızdaki insanların değerini bilerek yaşayın...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
“Ben Artık Kendimim” Bir gün uyandım. Ve ilk kez, gerçekten uyandım. O sabah aynaya baktığımda kırılmış bir kadını değil, kırılmış yerlerind...
-
Daha önce ele aldığım bir konuydu bu trans bir birey'in hikayesi. Ülke olarak belki biraz ders almışızdır diye düşünürken acı ...
-
Merhabalar, biliyorum hepiniz şaşkınsınız ve mesajlarınıza birer cevap bekliyorsunuz. O kadar çok mesaj ve tweet var ki inanın yetişemi...
-
18 yıllık hayatımda en çok istediğim şeye hatta şeylere ulaşmama birkaç adımın kalması başıma gelen en güzel şey ! Önce baba gibi iste...