8 Ekim 2014 Çarşamba

BİR YUMAK GERÇEK

     En iyi yalnız  yürürken düşüncelerini topluyor insan. Biraz sahil havası iyi geliyor belki de buna. Ne varsa içini sıkan, dalgalar alıp götürüyor adeta. Esen her rüzgar çarparken yüzüne, birleşince nefesinle, dağılınca rüzgarla birlikte kokun etrafa, özgürlüğüne kavuşmuş bir kuş misali heyecan hissediyorsun. 'Özgürüm' diyebilecek kadar özgür oluyorsun, mutlu hissedebildiğin kadar mutlu. Seni sen yapan her şeyi o an bulabiliyorsun. Martılara simit atıyor, kulaklığında son ses müzik dinliyorsun. İşte gerçek 'sen' çıkıyor. Kabuğuna çekilmiş bir kaplumbağa değilsin artık, kafesten özgür bırakılmış kuşsun... Sen seni sen yapan benliğinle birlikte, geri gelmiş huzurunla birlikte, dalgaların sesi, denizin kokusu eşliğinde mutluluğu tatmış birisin. Mutluluk yakınken böyle sana üzülmek için sebepler üretmişsin. Biraz geç de olsa kendi değerinin farkına varıyorsun. Üzülmek için nedenin yok senin, şükretmek için var. Nefes alabiliyor, yürüyebiliyorsun. Elin ayağın tutuyor bir makineye gerek durmadan yaşayabiliyorsun.
    Durum böyle iken basit nedenlere üzülmek ne demek diye düşün... Çünkü hayat bazen 'keşke' ler için geç kalınmış olabiliyor. Her günün kıymetini, yanınızdaki insanların değerini bilerek yaşayın... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

“Ben Artık Kendimim” Bir gün uyandım. Ve ilk kez, gerçekten uyandım. O sabah aynaya baktığımda kırılmış bir kadını değil, kırılmış yerlerind...