Her yeni yaşın bana kattığı çok özel anlar, verdiği çok güzel dersler, kattığı veya kaybettirdiği insanlar var. İstisnasız her yaş alışımda bir insana veda ediyorum. Bazen isteyerek, bazen ağlayarak...
Ve her yaş alışım da büyüdüğümü çok derinden hissediyorum. Özellikle bu yaşımda...
Tek arayışı ve isteği sağlık sıhhat ve mutluluğun yanı sıra iş olan bir kadınım bu yaşımda. Kalan herkese kucak dolusu sevgi vermeye hazırken gidene yolu kendi gösterecek bir olgunluktayım. Her şeyden önce kendimin farkındayım, benim değil gidenin kaybettiğinin bilincindeyim.
Kendime sözler veriyorum mesela, her sene 1 yıl sonra ki kendim için şunları söylüyorum;
" Her şey geçiyor! Az daha dayan. Seneye bugün, şu an hissettiklerine pişman olup boşuna üzülmüşüm diyeceksin. Mutlu ol "
Herkesi mutlu etmek zorunda değilim, insanların bana biçtiği kıyafetlere uyum sağlamak için çabalamak zorunda değilim. Ben, benim ! Benimle yürümek isteyene bir yanım nasıl açıksa, istemeyene kafayı takamayacak kadar dolu bir insanım. E gönül ister ki bu yol beraber yürünsün ama unutmak olmaz ki almadan vermek zorunda değilim.
23. Yaşıma veda ederken gözlerimi kapatıp, derin bir nefes alıp elimi kalbime götürdüm. Gönlümden geçen her güzel şeyin bana nasip olmasını diledim. Önce kendime sonra hepimize. Gönlü güzel olan, içinde merhamet duygusu olan, iyi insanlara. Her iyinin içinde ki kötüyü de unutmadım tabii. Ve 24. yaşıma birkaç cümle kurdum, kısa ve öz cümleler...
"Hoş gel, İyi gel"
Hoş gel gönlüme, bedenime,bana
İyi gel, benliğime
Hislerini kelimelere çok güzel aktarıyorsun. 👌🏼
YanıtlaSil